Yoldaþlar, nasip olmazsa görmek o günü, ölürsem kurtuluþtan önce yani, alýp götürün Anadolu'da bir köy mezarlýðýna gömün beni. Hasan beyin vurdurduðu ýrgat Osman yatsýn bir yanýmda ve çavdarýn dibinde topraða çocuklayýp kýrký çýkmadan ölen þehit Ayþe öbür yanýmda. Traktörlerle türküler geçsin altbaþýndan mezarlýðýn, seher aydýnlýðýnda taze insan, yanýk benzin kokusu, tarlalar orta malý, kanallarda su, ne kuraklýk, ne candarma korkusu. Biz bu türküleri elbette iþitecek deðiliz, topraðýn altýnda yatar upuzun, çürür kara dallar gibi ölüler, topraðýn altýnda saðýr, kör, dilsiz. Ama bu türküleri söylemiþim ben daha onlar düzülmeden, duymuþum yanýk benzin kokusunu traktörlerin resmi bile çizilmeden. Benim sessiz komþulara gelince, þehit Ayþe'yle ýrgat Osman çektiler büyük hasreti saðlýklarýnda belki de farkýnda bile olmadan. Yoldaþlar, ölürsem o günden önce yani, - öyle gibi de görünüyor - Anadolu'da bir köy mezarlýðýna gömün beni ve de uyarýna gelirse, tepemde bir de çýnar olursa taþ maþ da istemez hani...