Nazan Öncel

Demirden Leblebi

Nazan Öncel


Söylenmese de olurdu 
Ama þimdi söylemek 
Söylemek istiyorum 
Belki kalbin kýrýlýr 
Gözyaþýna boðulursun 
Gözyaþýný sakla 
Ben ölürsem aðla 
Bunu senle hiç 
Hiç konuþmadýk biz 
Tek tanýðým sen 
Tek çarem sendin 
Beni anlamak istemez miydin 
Bu acýyý ben tam yüz sene taþýdým 
Ýçimdeki bu acýyla hamal gibi yaþadým 
Þimdi bana sarýl 
Sadece sarýl 
Ve lütfen artýk beni dinle 
Lanet olasý bir gündü 
Kapý açýldý ve o geldi 
Yüzünde pis bir ifade vardý 
Koynunda yýlan beslediðin o yatakta 
Kardeþime süt veriyordum o anda 
Doðru odaya daldý 
Ve buyurgan bir sesle 
Beni yanýna çaðýrdý 
Kolumdan çekip 
Kucaðýna aldý 
"Otur" dedi kýsaca 
Evet bu öyle sýradan bir gün deðildi 
Gözyaþlarýný sakla 
Ben ölürsem aðla 
Sonra "bu yana bakma baþýný çevir" derken 
Elleri bacaklarýmda 
Geziniyordu anne 
"Babacýðým yapma" dedim 
Bir hayvan gibi soluyordu 
Ýki bacaðýnýn arasýnda 
Beni mengeneye almýþtý 
Sonra nasýl olduysa 
Kurtulmayý baþardým 
Bir odaya kaçtým 
Ve o anda sadece haykýrýyordum 
"Defol defol git burdan" 
O kapýyý yumrukluyor 
Ben aðlýyorum kardeþim aðlýyordu 
Her þey bir kabustu 
Her þey bir kabus 
Kalbim kýrýk öleceðim 
Bilmem ne halt edeceðim 
Benim kalbim yaralý 
Bu cehennem azabý 
Senin kýzýn hayatla 
Ýþte böyle tanýþtý 
"Baba ne demek anne" 
Bu kelime bana inan çok yabancý 
Çok üzgünüm çok 
Çok ne kadar az bir laf 
Hiçbirþeyi anlatmaya yetmiyor 
Gözyaþlarýný sakla 
Ben ölürsem aðla 
Artýk için rahat olsun 
Sen bir meleksin anne 
Yediðimiz her lokmayý 
Kuruþ kuruþ ödedik 
Nasýl ödenirmiþ öðrendik 
Demirden leblebi 
Ne yenir nu yutulur 
Bazý þeyler belki 
Belki unutulur 
Unutmak var ya 
Demirden leblebi 
Demirden leblebi 
Demirden 
Kalbim kýrýk öleceðim 
Bilmem ne halt edeceðim 
Elimden alýnan hayatým 
Çalýnan masumiyetim 
Sýkýlýyorsa biri kalkýp bir þey söylesin 
Dokuz yaþýnda bir çocuk 
Hayatý böyle tanýdý 
Annesinin sütü 
Babasýnýn çükü 
Bu çocuk senin kýzýndý anne