Duvarlardan yağanlarımla girdim kuytularına Karanlığın görünen fosforu içimde Dört köşe gökyüzünün esrarına batmış hüznünü emdi kalemim Şimdi içim duvarına yaslı Surlarım son demlerinde Katilinin çığırtkan soluğu tükenmelerde Ben gözlerini yol eyledim artık Kaybolmam Hendek yalnızlığı bir son uçurumu kilitledi ellerim Salome'nin yalnızlığına hüzün koydu Seni en çok sevenler mi ağlattı? Eylül geçti Saçların atkı olacak boynuma bu kış Kah rüzgarlı Kah&küllü Gecenin dansı başlasın şimdi Bakışınla gebert yine beni Her son kendini bulur nasılsa Bir yıldız daha kayar göbeğine Fosforlu şiirler getirdim gecene Duvarlarına ekle yine Dudağımda kabadayı naralarıyla seviyorum Kendimi adıyorum Ömrümün kalanına sana