Gittiğine inansam dönmeni beklerdim Köhne gemiler geçiyor içimden Hangi sokağa dalsam hangi kapıyı açsam Ardında sen Hep sesine bi kulaç kala boğuluyorum Bilmem Sen mi erken demir alıyorsun Sen mi geç kalıyorum Ellerimi bıraktığın yerden Çığlar yuvarlanıyor ta şurama Her gece fırlatıp denizlere Yitirilmiş tebessümleri Bir cigarayla parmak uçlarımı öldürüyorum Çürümüş rüyalardan arta kalan mirasınla Yolcusuz yollara döndüm Alnımdaki girdaplar şimdi kan tarlası Fırtınalar kopuyor demişsin Yüreğinin en rüzgarsız yerlerinde Oysa ben Bin mevsim sana fırtınalandım Sen bilmedin Gittiğine inansam dönmeni beklerdim...